Ağva Gezi Rehberi
Ağva Tarihi:
Tarih boyunca Hititler, Frigler, Romalılar ve Osmanlı’ya ev sahipliği yapmış Ağva; Latince “iki dere arasına kurulmuş köy” anlamına gelmektedir. Göksu ve Yeşilçay arasında kalmış, karşısına da Karadeniz’i almış bu yerleşme bugünlerde nehir kenarındaki kafe ve otelleriyle biliniyor. Ben de geçmiş yıllarda yaptığım gezimde buralarda zaman harcamıştım. 2015 Aralık ayının yağışsız kışından faydalanarak yaptığım seyahatimde ise yaz turisti olmadım ve yerlilerle konuşarak biraz daha keşifte bulundum.
Ağva Ulaşım:
İstanbul Anadolu yakasından 2 saatte varabileceğiniz yerleşmeye şehir merkezlerinden (Üsküdar-Ağva otobüs saatleri ) otobüsler kalkıyor. İmkanınız varsa araba ile gitmeniz çok daha iyi olacaktır. Koylar ve köyler arası ulaşım kısıtlıdır. Programımı yaptım. Cumartesi günü butik bir otelde konaklama ve Ağva gezisi, Pazar sabahı ise Aşıklar Yolu’nda yürüyüş, Kilimli Koyu ve Saklıgöl gezisi olarak belirledim.
Ağva Konaklama:
Ağva’da otel seçmek çok zordur. Alternatif çok fazla ve fiyatlar arasında uçurum bulunuyor. Genelde cumartesi canlı müzik olur. Bunun dışında jakuzili ve şömineli odalar çok fazladır. Tercihim Tramonto otel oldu. Neden derseniz, sürecin başından bu yana Nazım Bey bizlerle ilgilendi. Bir çok otel cumartesi akşamı canlı müziğe fix menü ile katılmanın zorunlu olduğunu belirtti. Ama ben tatilde özgür olmak isterim ki zorunlu olmamasına rağmen çok da keyif alarak canlı müziğe eşlik ettik. Bunun dışında hafta sonu ve hafta içi fiyatları arasında uçurum bulunuyor. Fakat Tramonto otelde bir aile havası gördüm. Ticari kaygı değil, tatilcilerin huzur önemliydi.
Ağva Yürüyüş Yolları:
Kahvaltıdan sonra ilk işim Aşıklar Yolu’nda yürümek oldu. Yeşilçay kenarından Rıhtımlar Caddesi’ne ulaşan bu yolda küçük balıkçı barınakları yanında yer alan bu yolu 30 dakikada yürümek mümkündür. Ama fotoğraf çekmek için sürekli durduğumuzdan yol bitmedi. Bir tarafı yamaç bir tarafı ağaçlık olan bu yolda çok sayıda balıkçı teknesi bulunuyor.
İkinci durak Kilimli oldu. Kış döneminde Ağva limanından Yeşilçay Deresi’nin karşısına tekne ile geçiş olmadığından araçlı yolu tercih ettim. Tepede mükemmel manzarası ile bir restoran bulunuyor. Bu manzaranın bir kısmı bana Beyrut’da yer alan Güvercin kayalıklarını ve yükseltiler ise beyaz uçurumları ile ünlü İngiltere’nin Dover’ini hatırlattı. Parkuru yürümedim ama tepeden tüm manzarayı sıcak çayımı içerek keyifle izledim.
Ağva Yürüyüş Parkurları:
- PARKUR 1 – KURFALLI ORMANI PARKURU
- PARKUR 2 – DUDU BAYIRI TEPESİ (BİNYILLIK AĞAÇLAR ORMANI)
- PARKUR 3 – AŞIKLAR YOLU
- PARKUR 4 – KİLİMLİ DOĞA YÜRÜYÜŞÜ PARKURU
- PARKUR 5 – ONBİRGÖLLER VADİSİ VE HACILLI ŞELALELERİ PARKURU
Yürüyüş Yolları Hakkında Detaylı Bilgi
Ağva Gezi Rehberi
Bonus olarak da Şile’de olmasına rağmen Karamandere Köyü’nde bulunan Saklıgöl’ü öneririm. Şile’ye geldiğinizde sahil tarafının ters istikametinde Saklıgöl tabelası gözüküyor. Takip ederseniz küçük köylerden geçerek 15 dakika içinde göle varılır. Ben Ağva tarafından gelen yolu kullandım. Bu sırada Ovacık ve İmrendere köyünden geçtim ki buraya köy demek doğru olmaz. İngiltere’nin kırsal kesimlerine benziyor. Evler çok şık, alanlar geniş ve yeşil olmasıyla beraber ana yollara bağlantı çok yakındadır. Bu nedenle yaşamak için ideal diyebilirim. Göl ise tam bir doğa harikasıdır. Göl kenarında bir tesis yer alıyor. Bu kafede oturup saatlerce ördekleri ve doğayı izleyebilirim. Mangal dışarıdan getirilmiyor ama hazırlamak için alan ve malzeme kiralanıyor. Yürüyüş parkuru da bulunur. Ilık bir havada güzel bir kahvaltı sonunda enfes bir yürüyüş için İstanbul’da zor bulunacak güzellikte bir yerdir. 21 km’lik parkurun tamamlanma süresi 1 saat 37 dakika olarak öngörülmüştür. (Tesis bilgileri)
İki günümü özetledim. İnanın 1 hafta da kalsam yapacak bir şeyler bulurdum. Bu nedenle yapamadıklarımı da kendi listeme ekledim. Ağva bir güne sığacak bir yer değil. Yürüyüş için çok sayıda parkur ve görülecek doğa harikaları var. Haftalara bölmek gerekiyor. Bahar ayınızı Ağva ve Şile’ye ayırırsınız doğa ile iç içe oksijen dolu hafta sonları yaşarsınız. İstanbul trafiği ve alışveriş çılgınlığı yerini doğal yaşama bırakır.
Ağva ve İstanbul Anadolu Yakası Gezisi
Şİle ve Ağva aynı gün gezilecek kadar küçüktür. Fakat Saklıgöl, Ağva ve Şile oteller, restoranlar ve geçireceğiniz zaman alarak biraz farklıdır. Ağva doğayla iç içe zaman geçirmeniz için uygundur. Bir yaz kasabası gibidir. Nehrin kenarında huzur arayanlar için idealdir. Yürüyüş parkurlarıyla spor yapmak için uygun, nehirde deniz bisikletine binebilirsiniz. Şile’de de doğa sizi bekler. Fakat daha çok deniz kenarında bir şeyler içmek için daha uygun gibidir. Şile yazlıkçıların hatta son yıllarda yaz kış kalanlar için tercih edilirken Ağva günübirlik zaman geçirenler için tercih nedenidir.
Şile İstanbul Anadolu yakasında Karadeniz kıyısındadır. Denizi dalgalıdır. Hırçın Karadeniz kendini gösterir. Şile’nin doğusunda Kandıra batısında Beykoz ilçesi yer alır. Bir taraftan Çekmeköy ve Gebze sıkıştırır. Aslında bu ilçelerin hepsinde doğa baskındır. Biz insanlar son yıllarda İstanbul’u büyüttükçe buraları bozduk. Instagram olmasa bilmeyeceğimiz Ballıkayalar İstanbul’a yakın zorlu yürüyüş parkurlarından biridir. Gebze ilçesinde böyle bir yer hayal edemezsiniz. Ballıkayalar 2 km uzanan vadi boyunca 100 metreye uzanan yükseklikler dağcıları memnun ediyor. Aşağıda kampçılar yukarıda dağcılar ve bir yandan yürüyen treeking severler müthiş bir harman oluşturur. Ağva’da İstanbul için böyledir. İstanbul içinde Karadeniz güzelliği barındıran ender yerlerden biridir.
İstanbul’un gizli gözdeleri
- Polonezköy
- Ballıkayalar
- Ağva
- Tuzla
- Garipçe
- Adalar
Covid 19 döneminde Ağva yine zirveye tırmandı. Sessizlik ve istanbul’a yakınlığı ile özellikle sokağa çıkma günlerinden sonra doğası ile ilaç olmuştur. İstanbul salgın döneminde çok bunaldı. Yasaklar biter bitmez kendisini sahillere ve nehir kenarlarına attı. İnsanlardan uzaklaşmak istedi. İlginç normalde Bağdat Caddesi ve Nişantaşında kalabalığa sıkışan bizler bir anda sesiz ve sakin bir köşe aradık. Aman az insanla karşılaşalım! Umarım Ağva gibi diğer cennetlerimizi de saklayalım. Gerçi Ağva keşfedildikten sonra fiyatlar öyle yükseldi ki sadece üst kesime hitap eder oldu. Biz yine zaman buldukça konaklamasız da olsa kafa dinlemeye Ağva’ya kaçıyoruz. Özellikle bahar aylarında tadını doya doya çıkarıyoruz. Keşfetmeye ve şehrinin turisti olmaya devam. Sağlıklı yaşam için parkurları yürüyeceğiz. Deniz havası alacağız ve bol bol oksijene doyacağız.